Göktürk’te milletvekillerini talan alanına sokmak istemediler
Demirören Grubu’nun borçlarına karşılık Ziraat Bankası’na devredildikten sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın devreye girmesiyle imara açılan Kemerköy’deki yeşil alan talanına karşı başlayan direniş 2. haftasını tamamlarken katılım ve destek de hızla büyüyor. Direniş çadırının bugünkü ziyaretçileri AKUT Vakfı Kurucusu Nasuh Mahruki, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Gökan Zeybek ve Yüksel Mansur Kılıç oldu. Mahruki yaptığı konuşmada İstanbul’da deprem toplanma alanlarının 500’den 100’e düştüğüne dikkat çekerek Göktürk’teki en büyük alanın imara açılmasının sakıncalarını anlattı.
Milletvekilleri ise Göktürk halkının haklı mücadelesini sonuna kadar desteklediklerini vurguladılar. Özyazıcı İnşaat’ın iş makinaları ile talan ettiği alanı görmek isteyen milletvekilleri ile şantiyenin güvenlik şefi arasında da gerginlik yaşandı. Kapıyı kilitleyerek milletvekillerini alana sokmak istemeyen görevliler protestolar karşısında geri adım atmak zorunda kaldı.
Deprem toplanma alanı sayısı 500’den 100’e indi
İlk olarak konuşma yapan AKUT Kurucu Başkanı Nasuh Mahruki, “Burası AFAD ve AKUT’un yaptığı çalışma neticesinde en uygun deprem toplanma alanı olarak belirlenmiş ve İstanbul Valiliği’nce İstanbul halkına ilan edilmişti. Alibeyköy cep otogarı buraya kuş uçuşu 17 km. Buradaki alan o tahliye günü geldiğinde onbinler, yüzbinler biraya geldiğinde rahatlıkla genişleme alanı olarak kullanılabilecek bir alan aynı zamanda. Beklenen İstanbul depremine karşı bu alana İstanbulluların ihtiyacı var. AFAD da AKOM da İstanbul Valiliği de bunun böyle olduğunu kabul etmiş ve İstanbul halkına ilan etmiş durumda. Bu saatten sonra bunları değiştirmenin yapacağı şey sadece devlete olan güveni azaltmak olacaktır. Halkın afetlerle mücadele konusunda zaten çok büyük bir endişesi ve paniği var. Afetlerle mücadele ve toplanma alanları konusu bir kamu sağlığı; dolayısıyla bir kamu güvenliği sorunudur. Bu deprem gelecek, ne zaman gelecek bilmiyorum ama gelecek ve o zaman biz bu toplanma alanlarını mumla arayacağız. Toplanma alanları sayısı 500’e yakın alandan 100’ün altına indi. Bu alanın deprem toplanma alanı olarak korunmasında gösterdiğiniz çabayı destekliyoruz.” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu temsilen geldiklerini belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise şunları söyledi:
“Üç İmparatorluğa başkentlik etmiş kadim İstanbul’umuzda maalesef hoyratlığın, kanun tanımazlığın ve çevreyi yok etmenin, çevreye karşı düşmanlığın bir örneğini de bugün Göktürk’te görüyoruz. Gözümüzün önünde devleti yönetenler bir katliam içinde. Bir Ziraat Bankası var, görevi üreticiye destek vermek, tarımı desteklemek ama hükümete yakın bir medyayı oluşturmak için talimatla kredi veriyor ve o kredinin karşılığında bir yeşil alan teminat olarak gösteriliyor. 750 milyon dolar kredi veriliyor, 350 milyon dolar teminat gösteriliyor. Aslında ekonomik değeri olmayan bu alanı teminat gösteriyor. Bunu da zaten ödemek için almıyor. Şimdide bankanın zararını kapatabilmek için kaymakamlıkta, valilikte, belediyede her yerde yeşil alan olarak bilinen deprem toplanma alanı olarak bilinen bir yeşil alana imar planı yapıyorsunuz. Bu vicdansızlıktır, ahlaksızlıktır, bu gölgeye yapılan en büyük ihanettir. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar izin vermeyeceğiz. Şunun şurasında 6-7 ayları kaldı, haramilerin saltanatına son vereceğiz”.
Ruhsatı boşa düşüreceğiz
CHP Milletvekili Gökan Zeybek de, “Ziraat Bankası’nın sürdürülebilir ekonomiye katkı amacıyla uluslararası bankalardan aldığı 1.240 milyar dolarlık kredinin 200 milyon dolardan fazlasını amacı dışında buraya kullandı. Bu nedenle insanların sesini yükseltmesi, ulusal ve uluslararası alanda finans dünyasına gerçekleri anlatmasına ihtiyaç var. Mecliste de bu konuyu gündeme getireceğimin sözünü veriyorum. Ziraat Bankası yöneticileri de kamuyu uğrattıkları zararın hesabını vermekten kurtulamayacaklar.
Burada yatırım yapmak isteyenlere söylüyorum vallahi de billahi de iktidara geleceğiz ve bu imar planların iptal edeceğiz, ruhsatı boşa düşüreceğiz. Çünkü, Demirören’in Kemeryapı adına geçirdiği imar planlarının tamamı iptal edilmişken şimdi mülk Ziraat Bankası’na geçince aynı içerikteki imar planlarının mahkemelerde onanmasına ihtimal vermiyorum. Ama burası Türkiye, İmamoğlu’na beraat verecek hâkimi Samsun’a sürdükleri gibi ona ceza verecek hakim aradıkları gibi buradaki imar planlarını onayacak hakim arayabilirler. Son olarak o hakimlere sesleniyorum; doğaya, çevreye, insan yaşamına aykırı vereceğiniz her karar çocuklarınızın ve sizin soyunuzun boynuna kara bir leke olarak asılacaktır.” dedi.
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da “Bu suçlarda zaman aşımı 20 yıldır, 5-6 ay sonra bunların hesabını soracağız. Demirören ve çocuklarına sesleniyorum, her gün burada adınız üçkağıtçı olarak anılıyor. Değer mi bu kadar para için? Onlarla helalleşmeyeceğiz adil bir şekilde hesaplaşacağız” diye konuştu.
Milletvekili Yüksel Mansur Kılıç da İstanbul’un her yanının benzer sorunlarla karşı karşıya olduğu belirterek, “Her şey sarayda düğümleniyor” dedi.
Milletvekillerine özel güvenlik engeli
Konuşmalardan sonra şantiyeye dönüşen yeşil alanda inceleme yapmak isteyen milletvekilleri, Özyazıcı İnşaat’ın güvenlik görevlilerinin engelleme girişimiyle karşılandı. Göktürk halkının tepkileri üzerine kilidi açmak zorunda kalan güvenlik görevlileri bu kez de alana daha sonra gelen Sezgin Tanrıkulu’nu içeri sokmak istemediler. Kısa süre yaşanan itiş kakışın ardından geri adım atmak zorunda kalan güvenlik amiri Tanrıkulu’na da kapıyı açmak zorunda kaldı.
Talan edilen alanda inceleme yapan vekiller bu hukuksuz yağmanın durdurulması için gereken tüm girişimleri yapacaklarını belirterek, Göktürk Yeşil Kalsın Girişimi temsilcilerini seslerini duyurmaları için meclise davet ettiler.